Dünya Gazetesi Kimya Sanayi Eki Flokser Kimya İcra Kurulu Üyesi Ekin Tükek Ağustos 2019

Firmanızın kimya sektörüne yönelik faaliyetlerini çok kısa bir şekilde anlatarak, 2018’in tamamı ile bu yılın ilk yarısındaki performansını (üretim, ciro, satış, büyüme oranı gibi konular dahilinde) somut verilerle değerlendirir misiniz? Bu konular dahilinde 2019 yıl sonu hedefleriniz nelerdir?

Flokser Kimya olarak, Türkiye ve komşu ülkelerin ihtiyaç duyduğu poliüretan hammadde talebini karşılamayı amaç edinerek 2006 yılında 24 bin ton/yıl kapasite ile kurulduk. Bugün, 100 bin ton / yıl kapasitemiz ile poliüretan sektörüne yönelik ürettiğimiz çeşitli ürün grupları ile birçok alanda faaliyet gösteriyoruz. Bu alanlar; ayakkabı, buzdolabı, poliüretan dolgulu sandviç paneller, binaların ısı-su-ses yalıtımı, otomotiv, mobilya sektörü ve çeşitli kimyasal maddelerin tedarik faaliyetleridir.

2018 yılının özellikle ikinci yarısında iç pazardaki daralma nedeniyle yurtdışı pazarlarına ağırlık vererek satış hedeflerimizi gerçekleştirdik. 2019’un ilk yarısına baktığımızda ise ihracat pazarındaki etkinliğimizi artırarak bir önceki seneye göre yüzde 15 büyüme gerçekleştirdik ve yılın geri kalanını da aynı şekilde kapatacağımızı öngörüyoruz.

TİM’in her yıl açıkladığı Türkiye’nin İlk 1000 ihracatçısından biri olan Flokser aynı zamanda İstanbul Sanayi Odası’nın açıkladığı ‘İSO 500’ listesinde 1997 yılından beri yer alıyor ve Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşundan biri olarak faaliyet gösteriyor.

2018 yılında veya bu yılın ilk yarısında yeni yatırımınız oldu mu? Olduysa yatırımın içeriği, yeri, bütçesi, ne zaman tamamladığı hakkında bilgi verir misiniz? Bu konuda varsa önümüzdeki döneme dair yatırım planlarınızı aktarır mısınız?

İstanbul Hadımköy’deki üretim tesisimizde 2019 yılı içinde yapmış olduğumuz yeni reaktör yatırımı ile üretim kapasitemizi 100 bin ton/yıl‘a çıkardık. İleri ve geri entegrasyonlarla üretim gücümüzü artırmaya ve katma değer yaratmaya odaklanıyoruz. Bunun için yurt içinde ve yurt dışında yatırım planlarımız bulunuyor. Daha önce faaliyet göstermediğimiz farklı sektörlere yönelik yeni ürünler geliştirerek, yetkinliklerimizi artırmayı hedefliyoruz.

Savunma sanayi, inşaat ve dayanıklı tüketim sektörü için hali hazırda önemli projeler üzerinde çalışmaya ve üretmeye devam ediyoruz. Bilgi birikimimiz, deneyimli ekibimiz, güçlü iletişim ağımızın yanı sıra hızlı hizmetimiz ve etkin dağıtım kanallarımız ile yıllardır sektörde bilinen itibarlı bir firmayız. Bu bağlamda proje finansman gücümüz, müşterilerimiz tarafından bir adım öne çıkarak tercih edilmemize sebep oluyor. Flokser Kimya olarak bu özelliklerimizi korumaya ve paydaşlarımız için daha fazla değer yaratmaya çalışıyoruz.

İhracatınızla ilgili bilgi verir misiniz? Genel olarak ihracat toplam satışlarınızın yüzde kaçını oluşturuyor? 2018 yılının tamamında ve bu yılın ilk yarısında ne kadar ihracat yaptınız (değer ve yüzdelik artış olarak)? Bu konuda yıl sonu ve sonrası için hedefiniz nedir (yüzdelik artış ve değer olarak)? Bu kapsamda ihracatınızda öne çıkan ülkeler ile varsa hedef pazarlarınız hakkında da bilgi verir misiniz?

Son yıllarda iç pazardaki daralma sebebiyle diğer firmalar gibi enerjimizi ve kaynaklarımızı daha çok dış pazarlara yönlendirdik. Birçok ülkede satış dağıtım kanalları ve bayilikler oluşturarak ürünlerimizin daha fazla pazara ulaşmasını sağladık. Satışlarımızın yüzde 35’ini 40’tan fazla ülkeye gerçekleştirdiğimiz ihracatımız oluşturuyor. Bu oranı yıl sonuna kadar yüzde 45’e çıkarmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki yıllarda yurt dışında gerçekleştireceğimiz yatırımlar ile globalde de faaliyetlerimizi artırmayı planlıyoruz.

Katma değere yönelik yürüttüğünüz çalışmalarla ilgili bilgi verir misiniz? Bu kapsamda yıllık ortalama bütçenizin yüzde kaçını Ar-Ge çalışmalarına ayırıyorsunuz? Son dönemde Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları kasamında geliştirdiğiniz yeni ürün veya ürün grubunuz var mı?Varsa bunların muadillerine göre farkını ve satışlarınıza etkisini kısaca anlatır mısınız?

Flokser Kimya olarak sektörümüzün ilk Bakanlık onaylı Ar-Ge Merkezi’ne sahip olup, tasarım ve inovasyondaki üstünlüğümüzü üretim kapasitemize de yansıtıyoruz. Faaliyetlerini sentez ve uygulama laboratuvarlarında yürüten Ar-Ge departmanımız, yüksek lisans ve doktoralı kimyager ile kimya mühendislerinden oluşuyor. Her biri kendi alanında uzman ekibimizle kimya sektörüne özel kalıcı çözümler bulmayı hedefliyoruz. Tüm insanlığın ortak paydası olan, dünya kaynaklarının etkin ve verimli kullanımında gelecek nesillere karşı sorumluluk bilinciyle hareket etmeyi önemsiyoruz.

Bu nedenle enerji, su, ısı tasarrufu sağlayan ürünler ve bio bazlı ürünler üzerine özel projeler yapıyoruz. Temel amacımız; gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmaların merkezine insanı koyarak, bu bağlamda çevreye duyarlı ürünler üretirken aynı zamanda gelecek nesiller için inovatif ve sürdürülebilir ürünler tasarlamayı hedefliyoruz.

Flokser Kimya olarak, 2012 yılından bu yana Türk iş dünyasının Ar-Ge harcamalarının her yıl açıklandığı Ar-Ge 250 Listesi’nde, Türkiye’nin En Çok Ar-Ge Harcaması Yapan Şirketleri Araştırması’nda cirosundan Ar-Ge’ye en fazla pay ayıran şirketler arasında yer aldık. Araştırmaya kapsamında 2017 yılında Türkiye’de Ar-Ge harcama tutarının toplam cirodan aldığı paya göre yüzde 9 ile 9’uncu sırada bulunduk.

Faaliyet alanınız itibarıyla temel sorunlarınız ve çözümleri hakkında değerlendirme yapar mısınız? Bu konuda varsa kamudan beklentilerinizi aktarır mısınız?

Türkiye’de Kimya sektörü ithalata bağımlı bir sektördür. Kullanılan hammaddenin yaklaşık yüzde 80’i ithal ediliyor, yüzde 20’si ise yerli üretimle karşılanıyor. Kimya sektörü denince akla rafine edilmiş petrol ürünleri ve kimyasal ürünlerin imalatı geliyor. Ülkemizde kimyasal üretiminde kullanılan doğal kaynakların azlığı sektörün gelişimi önündeki önemli zorluklardan birini oluştursa da yüksek katma değerli ürünlerin üretimi ile bu açık kapatılabilir. Kimya sektörüne özel stratejik bir kümelenme, yapılacak büyük çaplı yatırımlar için finansman desteği ve hızlı karar alma mekanizmalarının oluşturulması Türk kimya sektöründe beklenen atılımın gerçekleşmesini kolaylaştıracak.

Tüm bunların yanında dışa bağımlılığı azaltma hedefi doğrultusunda artan kamu desteklerinin ve Ar-Ge teşviklerinin olması sektör adına sevindirici olup bu desteklerin artması da sektörün büyümesine önemli katkı sağlayarak, firmaları da yatırım konusunda teşvik edecek.